Blog

27/11/2024

Olumlu Davranışlar ile Hayatınızı Dönüştürün: Çocukların Gelişimine Destek Olmanın Yolları

Çocukların kendileri, aileleri, başkaları, toplumu için kendilerinden beklenen bazı davranışlar vardır. Olumlu ve pozitif davranışlar denilen bu davranışlar, çocukların kişisel gelişimlerinin, sosyalleşmelerinin, toplumun sağlıklı bir bireyi olduğunun işaretidir. Sağlıklı bir birey, kendi yörüngesinde hareket eden birey değil; yaptıklarıyla ve yapacaklarıyla hem kendine hem de topluma karşı ödevlerinin farkında olan bireydir. Anlayış, dostluk, sabır, yardımseverlik, kendine ve çevreye karşı duyarlılık, dürüstlük gibi kök değerlerimizi yitirmeye başladığımız bugünlerde belki de her zamankinden daha çok ihtiyacımız var olumlu şeyler duymaya ve inşa etmeye. Evet, yanlış duymadınız! İnşa etmekten bahsediyorum. Temas ettiğimiz, gönül bağı kurduğumuz her bireyden sorumluyuz, sorumlusunuz. Çünkü aile, çocuğun rol model olarak istenen davranışın geliştiği ilk ortamdır. Özellikle çocuğun büyümesi ve hassas dönemlerden geçmesi ile birlikte bazı olumsuz değişimler gözlemleyebiliyoruz. Hocam, bu çocuk önceden böyle değildi dediğinizi duyar gibiyim. Ama şunu kabul edelim, ne o çocuk aynı kaldı ne de biz. Değişen dünyada gelişen ebeveyn olmak zorundayız. Bir davranışın öğrenilmesi, sadece çocuğun kendi başına deneyimlediği şeylerle sınırlandırılamaz. Çevresindeki model kaynakları da önemlidir. Aile, okul, akranlar, dizi/film karakterleri, sosyal medya tipolojileri vb. unsurlar bilinçli ya da bilinçsiz şekilde çocuğun davranışlarını belirler. Bazen çocukları anlamak için bu geniş yelpazeyi iyi taramak gerekir. Çünkü hayat çok sorudan ibarettir ve tek cevapla yetinmez.

Peki, nedir bu olumsuz davranışlar? Ailesine ve diğer bireylere karşı kaba, saygısız davranışlarda bulunmak, birbirlerine karşı aşağılayıcı, alaycı tavırlar sergilemek, bireysel farklılıklara saygı duymamak, dürüstlük yerine yalanı tercih etmek, canlılara zarar vermek, yaşam alanını kirletmek, birbirleri arasında laf taşımak ve geçimsiz davranışlarda bulunmak, bağımlılığa sürükleyen madde kullanmak, hoşgörüsüz ve sabırsız davranmak vb.

Peki, nedir bu olumlu davranışlar? Çocuğun kendisine, başkasına, topluma ya da herhangi bir nesneye zarar vermeyen davranışlardır. Hocam, bu nesilden hiçbir şey olmaz, boşuna nefes tüketmeyelim fikrini tercih etmek insana inanmaktan vazgeçmektir. Ama fikri değiştirmenin bir yolu da sağlam bir umuda bel bağlamaktır. Bizim umudumuz da sevmek, bağ kurabilmek, ihtiyaçlarını anlamak gibi üreten eylemlerdir. Kötülük kadar iyilikte taşır insan. O alana nüfuz ettiğimizde bir şeylerin değiştiğini göreceğiz.

Gürültülü zihinlerimizi susturalım ve neler yapabileceğimize odaklanalım. Öncelikle çocuklarımızın mimarları olduğumuzu da hatırlatmak isterim. Bir alet çantasında sadece çekiç taşıyan mimar, gördüğü her yere çivi çakar. Şu alet çantamızı yani çocuklara olan tutum ve davranışlarımızı bir gözden geçirmemiz gerekiyor. Bireysel katı anayasamızda esneklik yaparak başlayabiliriz. Çünkü çocuklarımız sizin kadar tecrübeli değil ve hata payları da o derece yüksek. Bir yargıç gibi her hatasında mahkemeyi toplamayalım. Biraz durum hakkında düşünmesi kendi içsel muhasebesi için olumlu olacaktır. Kendi kimliklerinin ve benliklerinin oluşmasında kendi seçimleri yapabilme fırsatı sunabilme, yaşantılarını zenginleştirecek ortamlar sunabilme ve duygusal ihtiyaçlarını ifade edecek ortamlar sunabilme çok mühimdir. Biz ebeveynler ve öğretmenler olarak birer misafirhaneyiz aslında. Onları dinliyor, ihtiyaçlarını anlıyor, ilk elden kararlarını sorguluyor, duygu, düşüncelerini alıyor, onlara zarar gelecekse koruyup kolluyor ve her şeyiyle içeri buyur ediyoruz. Bazen duygusal iniş çıkışlar çok fazla ve ani oluyor. Neye sinirlendiğini ve neyden çekindiğini anlayamıyorsun bile.

Eee misafir her zaman planlı gelmez, beklenmedik misafirler de olur. Hepsini buyur et içeri ve onlara yapılacak en güzel ikramını yap, ”Dinlemek”.

Bir hikâye yazıyoruz kendi ellerimizle. Dinledin, anlattın, anlattın, anlattın ve anlattın. Artık nasihat ve öğüt vermeyi bitirelim ve olabildiğince istediğimiz davranışı yapma konusunda örnek olalım. Emir ve eleştiri okları çoğunlukla bizi yanlış bir yola sokuyor. Öyle bir sınır koymalısınız ki ve bunu uygun bir dille ifade etmelisiniz ki çocuk sizin yağmurunuza tutulup ıslanmalı ancak üşütmemeli.  Bazen babalar fazlasıyla üşütüyor gibi. Ancak bu konuda ebeveyn olarak tutarlı ve istikrarlı bir duruş sergilememiz gerekir.

Empatik bakış açısı kazandırmakta çok mühim ve üzerinde düşülmesi gereken bir meseledir. Aynı davranış sana yapılsaydı neler hissederdin? Birinin üzülmesine sebep oldun farkında mısın? Bu şekilde devam etmek belki senin hoşuna gidecek, kaybın olmayacak ama başkalarında açtığın boşluğun kayıplarını nasıl tamir edeceksin? Bunlar çocuğun yaptığı şeyde en azından düşünmesini sağlamaya yönelik sorular olacaktır. Bunları özümsemeli ve hata yaptığını kabul etmelidir. Zira zihinde kabul görmemiş sorular, doğru cevap bulmaz.

Mistik bir yazı yazmış olabilirim. Çocuklarla bir döngünün içerisindeyiz.  Herkes sahip olduğu hayatı yaşıyor, olmasını istedikleri için savaşıyor. Bu savaşta çocuklarınız her zaman koruyup kollanması gereken varlıklar değil, aynı mücadeleyi hassasiyetle yürüten destekçilerinizdir. Hata yapıyorsa çocuk, hatasının arkasına bin tane neden bulmamıza gerek yok. Eğer karşınıza geçip sizlere özgürlük alanını savunabilecek pozisyona gelmişse, sorumluluk alanının tavizinde bir şeylerden mahrum kalarak bunun bedelini ödemelidir. Akademik başarı demek her zaman olumlu davranış demek değildir. Onların hedeflerini öğrenin ve bu doğrultuda sürekli hatırlatın. Sosyal medya detoksu yapın. Bu süreçte beslendiğimiz kaynakları değiştirelim. Çünkü hayatta müzik değişirse yaşam dansımızda o derece değişir.

Saygılarımla.

Rehber Öğrt. Erkut YILDIZ

Veliler İçin
About Erkut Yıldız

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Cart